24.12.2007

Etkili Öğrenme ve Farklı Öğrenme Tipleri

Her gün binlerce çocuğun aklını kurcalayan bu sorunun yansıttığı, belki de etkili öğrenme yöntemleriyle çözülebilecek basit bir sorundan ibaret. Son yıllarda uzmanların üzerine basa basa tekrarladıkları bir bulgu var: Öğrenme tipleri bireyden bireye farklılaşıyor ve her öğrenme tipine ilişkin etkili öğretme biçimleri de buna paralel olarak değişim gösteriyor.

Geçmiş deneyimlerin etkisiyle kişinin verdiği yanıtlarda beliren kalıcı değişimlere öğrenme deniliyor. Öğrenme kuramlarının çoğu, davranışlarımızı şekillendirenin deneyimlerimiz olduğu konusunda ortak bir paydada buluşuyor ve öğrenmeyi, çevresel koşullara uyum gösteren bir süreç olarak tanımlıyor.

Yapılan bir araştırmaya göre öğrenciler;
-Okuduklarının %10'unu,
-İşittiklerinin %26'sını,
-Gördüklerinin %30'unu,
-Görüp işittiklerinin %50'sini
-Söylediklerinin %70'ini,
-Yaptıkları şey konusunda söylediklerinin %90'ını akıllarında tutuyorlar.


Farklı Öğrenme Tipleri

Bu modele göre her öğrenci, farklı bir öğrenme tipi içinde değerlendiriliyor. Bu farklı öğrenme tiplerine bir göz atacak olursak:

• Öğrencinin bilgiyi işleme tercihine göre aktif öğrenci bilgiyi, fikirlerini diğerleriyle paylaşıp tartışmalara katılarak ya da uygulamalar yaparak öğreniyor. Grup çalışmalarına yatkın. Dersi not alarak dinlemeyi sevmiyor. Düşünsel öğrenciyse öncelikle bilgi üzerine tek başına sessizce düşünmeyi tercih ediyor. Yalnız çalışmayı tercih ediyor. Aktif öğrencilerle kıyaslandığında daha etkili not tutuyor.

• Öğrencinin bilgiyi algılama yöntemine göre duyumsal öğrenci, kanıtlanmış gerçeklikleri öğrenme eğiliminde oluyor. Soruları iyi çalışan yöntemler üzerinden çözmeyi seviyor ve beklenmedik sorulardan hoşlanmıyor. Ayrıntılar konusunda sabırlı ve laboratuvar çalışmalarını seviyor. Uygulama yapma eğiliminde ve dikkatli. Gerçek dünyayla ilişkili olmayan derslerden hoşlanmıyor. Sezgisel öğrenciyse farklı olasılık ya da ilişkileri keşfetme eğiliminde oluyor. Tekrarları sevmiyor, yeni şeylerin peşinden gidiyor. Sınıfta tartışılmamış şeyler üzerinden test edilmekten çekinmiyor. Yeni kavramları kapmakta başarılı ve matematiksel formüllerle sıkıntı yaşamıyor. Hızlı çalışmayı seviyor. Fazla ezber ve alışıldık hesaplar gerektiren derslerden hoşlanmıyor.

• Öğrencinin bilgiyi kaparken daha çok hangi bilgi kanalını kullandığına göre görsel öğrenci resim, diyagram, grafik ve ifadeleri tercih ediyor. Sözel öğrenciyse yazılı ve sözlü tanımlamalar ve gösteri sunumlarını tercih ediyor.

• Öğrencinin bilgiyi düzenleme yollarından hangisini tercih ettiğine göre tümevarımcı öğrenci bilgiyi, her biri
birbirini izleyen, doğrusal nitelikli nedenselliklerle değerlendirmeyi tercih ediyor. Özelden genele gelişen sunumları tercih ediyor. Soruları, mantıksal aşamaları bir bir geçerek çözüyor. Tümdengelimci öğrenciyse bilgiyi, parçaları karışık alarak değerlendirmeyi ve bütünsel bağlantıları bir anda görmeyi seçiyor. Genelden özele giden sunumları tercih ediyor. Eğer genel resmi edinebildiyse, soruları bir anda çabucak çözüyor. Ancak nasıl çözüldüğünü anlatırken zorlanıyor.

( Bilim ve Teknik Dergisi internet Sitesi Psikoloji Sayfasından alınmıştır. )

Hiç yorum yok: