28.12.2007

Kavram Öğrenme ve Öğretimi

Belirli kavramlar çocuklara ne zaman, hangi düzeyde öğretilmelidir? Yaşamın ilk yıllarında, çocukların kavramları öğrenebilmeleri, sinir sisteminin olgunlaşmasına bağlıdır.
Kavram öğrenme dört düzeyde gerçekleşmektedir. Bunlar; somut düzey, tanıma düzeyi, sınıflama düzeyi ve soyut düzeydir. Kavram öğrenme dört düzeyde gerçekleştiği gibi, öğrencinin gelişim düzeyi ve ön öğrenmeleri dikkate alınarak kavram öğretimi de doğal olarak bu dört düzeyde gerçekleşmektedir.


A. SOMUT DÜZEY VE TANIMA DÜZEYİNDE KAVRAM ÖĞRETİMİ

Çocuklar somut ve tanıma düzeyindeki birçok kavramı aileden, komşudan kısacası informal eğitim yoluyla öğrenir. Ancak bazı kavramların somut ve tanıma düzeyinde öğrenilmesi ilköğretim, orta öğretim hatta yüksek öğretim düzeyinde sürer. Örneğin; delta, mikroskop vb. kavramlar okul yıllarında somut ve tanıma düzeyinde öğrenilir.
Hangi yaşta olursa olsun öğrencinin kavramı somut ve tanıma düzeyinde öğrenmesini sağlamak için aşağıdaki öğretim ilkelerini uygulamak gerekir.

1. Kavramın gerçek maddesi (kendisi), resmi ya da diğer temsilcileri sınıfa getirilmelidir. Örneğin; sınıfta bir çiçeğin çeşitli bölümleri incelenecekse sınıfa, çeşitli bölümlerinin görülebileceği çiçekler getirilir. Çiçeklerin her bir bölümü somut olarak görülür.

2. Öğrencilere maddenin adı verilmeli, madde ile adı arasındaki ilişki kurmaları sağlanmalıdır. Çocuklar okula gelmeden önce bazı kavramların adı, sözcük dağarcıklarında bulunmayabilir. Ancak, gerek okul öncesi eğitim gerekse okul sırasında kavramların adları çocuklara verilmelidir. Çocuk kavramın adı ile kendisini ilişkilendirmelidir.

3. Maddenin doğru tanınmasından ve adlandırılmasından hemen sonra bilgilendirici dönüt verilmelidir. Örneğin; Çocuk, taç yaprağını bulup gösterdikten sonra "Aferin taç yaprağı doğru gösterdin." diyerek doğru davranışı pekiştirmeli; yanlış gösterdi ise neden yanlış yaptığı açıklanıp, taç yaprağın ne olduğu çiçek üstünde tekrar öğrenci ile birlikte bulunarak gösterilmelidir.

4. Öğrencinin maddeyi tanıyıp tanımadığını belirlemek üzere madde daha sonra tekrar gösterilmeli ve adıyla ilişkilendirilmesi sağlanmalıdır.

5. Gerekirse 1. ve 4. maddeler tekrar edilmelidir.

B. SINIFLAMANIN BAŞLANGIÇ DÜZEYİNDE KAVRAM ÖĞRETİMİ

İlköğretime gelmeden önce çocuklar çevrelerinde somut örneği olan birçok kavramı sınıflama düzeyinde öğrenmiştir. Örneğin; meyve kavramının kapsamında yer alan elma, armut, portakal vb. ayırt edip sınıflayabilirler. Ancak "ağırlık ölçüleri", "isim" gibi kavramları ilköğretim yıllarında öğrenirler. Hatta bazı soyut kavramları lise hatta üniversite yıllarında kazanırlar. Örneğin; eğitim, öğrenme, öğretme stratejileri vb. kavramları üniversitede öğrenirler.

Sınıflamanın başlangıç düzeyinde kavram öğretmede kullanılan ilkeler aşağıda sırayla verilmiştir. Bu ilkeler kullanılarak öğrencilerin bazı kolay örnekleri sınıflandırmalarına rehberlik edilebilir.

1. Öğrencilere kavramın en az iki farklı örneği ile çok kesin bir ya da iki örnek olmayanını veriniz.
Örneğin; üçgenleri öğretirken çeşitli üçgenleri örneklendirmek üzere üçgen biçimindeki kartonları, örnek olmayan durumlar için de dikdörtgeni, kareyi, beşgeni kartonlarla gösterebiliriz.

Örnek olanlar, öğrencinin kavramın belirgin özelliklerini tanımasına yardım etmelidir. Örnek olmayanlar da örneğin bazı özelliklerini taşımakla birlikte, bazı temel özellikler bakımından farklı olmalıdır.

2. Öğrencilerin örneklerle kavramın adını ilişkilendirmelerine yardım ediniz.
Bu süreç kavramın somut ve tanıma düzeyinde öğretimi için gerekli olmakla birlikte, kavramla ilgili ön öğrenmelerin hatırlanmasını sağlar.

Örneğin; öğretmen, üçgen çeşitlerine uygun ve uygun olmayan nesneleri (üçgen biçiminde fotoğraf ve resim çerçevesi, sehpa, masa, gönye vb.) öğrencilere göstererek, üçgen biçiminde olan nesneleri öğrencilerden alır.

3. Öğrencilerin, kavram özelliklerini özellikle de aynı düzlemde bulunan kavramlar varsa, kavramı diğerlerinden ayıran bir ya da iki kritik özelliğini ifadelendirmelerine yardım ediniz.

Örneğin; öğrencilere üçgenleri göstererek tümünün de üç kenarlı olduğu, üç köşeli olduğu, iç açılarını ölçerek tümünün iç açılarının toplamının (düzlemde) 1805 olduğu buldurulabilir. Öğrenciler bulamadıkları takdirde, öğretmen kavramın özelliklerini öğrencilere göstererek açıklayabilir. Sonra tekrar öğrencilerden örnekler isteyebilir. Öğrenciler, üç kenarlı, üç köşeli kapalı düzlem şekiller çizip kesebilirler.

4. Öğrencilerin kavramı tanımalarına yardım ediniz.
Sınıflamanın başlangıç aşamasında, öğrencilerin kavramın tanımını yapması çok gerekli değildir. Ancak öğrenciler, tanımda geçen sözcükleri anlayarak kullanmalıdır. Bu nedenle kavramın tanımını öğrencilerin kendilerinin yapmalarına yardım ediniz. Örneğin; üçgen kavramında geçen "kenar", "köşe", "iç açı" gibi kavramları somut olarak kendileri görerek, duyarak, ölçerek ne anlama geldiğini öğrenmelidirler.

5. Öğrencilere kavramın yeni örneklerini ve örnek olmayanlarını vererek onların kavramı farklı durumlarda tanımaları ve sınıflamalarını sağlayınız.

6. Öğrencilere bilgilendirici dönüt veriniz.
Öğrencinin, örneği doğru betimleyip betimlemediğini bilmesi, doğru betimlemedi ise neden (nerede) hata yaptığını öğrenmesi, kavramı doğru öğrenmesini sağlayacaktır.
Örneğin; çocuk üçgen yerine başka bir şekli tanımlıyorsa, bilgilendirici dönüt verilmediği takdirde yanlış öğrenmeyle devam edebilir.

C. GELİŞMİŞ VE SOYUT DÜZEYDE KAVRAM ÖĞRETİMİ

Etkili bir öğretimle, çocukların 10-12 yaşlarda soyut düzeyde kavram öğrenebildikleri gözlenmiştir. Ancak bu yaşlarda her koşulda soyut düzeyde kavram öğrenmeye hazır olmadıkları da ortaya çıkmıştır.
Kavramı plânlı bir şekilde öğretme, üst düzeyde kavram öğrenmeyi sağlamaktadır. Öğretimin etkililiği iki temel faktöre bağlıdır:
a. Ön koşul öğrenmeler tam olmalıdır. Kavramın soyut düzeyde öğretilmesini sağlamak için, kavramın sınıflanmasının başlangıç düzeyinde öğrenilmiş olması gerekir.
b. Kavram öğretiminde pek çok durumda test edilmiş ilkeleri kullanmak gerekir. Bu ilkelerin basamak basamak nasıl uygulanacağı aşağıda verilmiştir.
1. Öğrencileri kavram öğrenmeye hazırlayınız.
2. Kavramın örneklerini ve kavrama örnek olmayanları veriniz.
3. Öğrencilerin, örnekleri ve örnek olmayanları belirleyebilmeleri için öğrenme stratejisi kazanmalarına yardım ediniz.
4. Öğrencilerin kavramların adlarını ve özelliklerini kazanmalarına yardım ediniz.
5. Öğrencilerin kavramları tam anlamalarına yardım ediniz.
6. Öğrencilerin kavramları kullanmalarını sağlayınız.
7. Öğrencilere dönüt veriniz.

Bu basamakların nasıl uygulanacağı aşağıda açıklanmıştır.

1. Öğrencileri kavram öğrenmeye hazırlayınız.
Öğrencileri kavram öğrenmeye hazırlamak için öncelikle bu kavramı niçin öğrenmeleri gerektiği ve nerelerde kullanacakları açıklanarak, dikkatleri ve ilgileri kavram üstüne yoğunlaştırılır.
Öğrencinin öğreneceği kavramlarla ilgili hiyerarşi ve kavramlar arası ilişkiler, yani kavram şeması (haritası) verilerek öğrencinin anlamlı öğrenmesi sağlanır. Öğrenmenin oluşumunda açıklandığı gibi; kavram şeması (haritası), bilgiyi anlamlı bir biçimde örgütleyerek öğrenmeye yardım eden bir öğrenme stratejisidir.
Kavram şeması (haritası) bir kavram hiyerarşisinde, öğrencinin kavramların yerlerini ve birbirleriyle ilişkilerini görmesine yardım ederek bilgiyi uzun süreli belleğe göndermede anlamlı kotlama yapmasını ve bilgiyi geri getirmesini (hatırlamasını) kolaylaştırır. Öğrenciye temel bir çerçeve sağlayarak ayrıntıyı nereye yerleştireceğine yol gösterir. Ayrıca, öğreneceği yeni kavramın daha önce öğrenmiş olduğu kavramlar arasındaki yerini görmesine, sınırlarını çizmesine rehberlik eder.

2. Öğrencilere kavram örneklerini ve örnek olmayanları sununuz.
Kavram hiyerarşisinde herhangi bir kavram öğretirken, bir kavram örneği (kendisi) d.ğer kavramların örnek olmayanıdır. Örneğin; eğer ikiz kenar üçgeni öğretiyorsanız, eşkenar üçgen ve çeşit kenar üçgenler örnek olmayanlardır

Kavram hiyerarşisinde iki ya da daha fazla kavram arasındaki ilişkileri öğrenmede aynı düzlemdeki kavramın öğrenilmesi, aşamalı iki kavramın öğrenilmesinden daha kolaydır.
Yine aynı örneği devam ettirecek olursak ikizkenar üçgen, eşkenar üçgen, çeşitkenar üçgen "kenarlarına göre üçgenler" kavramının aynı düzlemdeki alt kavramlarıdır. Örnek olanları ve örnek olmayanları aynı düzlemdeki bu kavramlardan verdiğimiz takdirde öğrencilerin kavramlar arasındaki benzerlik ve farklılıkları anlamlandırmaları kolay olur.
O halde "ikizkenar üçgen" kavramını öğrenmek için örnek olanlar; çeşitli büyüklükteki ikizkenar üçgen biçimleridir. (Bunlar çeşitli kartonlardan kesilip hazırlanabileceği gibi çevredeki eşyaların yüzeylerinden de örnekler gösterilebilir.) Örnek olmayanlar ise; eşkenar ve çeşit kenar üçgenlerdir.

3. Öğrencilerin örnek ve örnek olmayanları tanımaları için strateji geliştirmelerine yardım ediniz.
Öğrenci bu amaçla strateji geliştirdiğinde daha sonra dışsal destek ve dışsal dönüt ihtiyacı azalır.
Öğrenciye kazandırılacak bir strateji şu olabilir: Kavramın belirgin özellikleri öğrenciye verilir ve bu özelliklerin örnek olan ve olmayanlarda bulunup bulunmadığına öğrenci bakabilir.
Örneğin; ikizkenar üçgen öğretilirken verilen örnekte ve örnek olmayanda aşağıdaki özelliklerin bulunup bulunmadığı sorulabilir.

4. Öğrencilerin kavramların adını ve özelliklerini kazanmalarını sağlayınız.
Öğretmenler genellikle ünitenin başında bu amaçla anahtar sözcük listeleri verirler. Ancak verilen bu sözcük listeleri temel kavramın özelliklerini tanımlamaya yeterli olmalıdır. Örneğin; "ikizkenar üçgen" kavramının özelliklerini tanımlamada kullanılabilecek sözcük listeleri şunlar olabilir: "Kapalı düzlem", "ikizkenar", "açı", "eşit açı", "taban açısı", "üçgen" vb.
İkizkenar üçgenin özellikleri yukarıdaki anahtar sözcüklerin kullanıldığı "Nesi var?" oyunu yolu ile de bulunabilir.

5. Öğrencilerin kavramları tam olarak anlamalarını sağlayınız.
Sunuş yoluyla öğretimin uygulandığı durumda kavramı adlandıran sözcüklerin tanımı genellikle öğretmenler tarafından yazılı ya da sözlü olarak verilir. Daha sonra kavram örnekleri ve örnek olmayanları sunulur. Böylece öğrencinin kavramın özelliklerini bulup çıkarması ve tanımlaması için fazla zaman harcanmadığı gibi yanlış öğrenmeler de önlenmiş olur.
Kavramı tanımlamada kullanılacak sözcükler çocuğun gelişim düzeyine uygun olmalıdır. 10-12 yaş civarında yaygın olarak kullanılan tanımların, teknik tanımlardan daha kolay ve etkili öğrenildiği gözlenmiştir. Teknik tanımlar ise 14 ve üstündeki yaşlarda etkili olarak kullanılabilmektedir.
Örneğin; "ikizkenar üçgen" için yaygın olarak kullanılan tanım; iki kenarının uzunluğu eşit olan üçgendir. Teknik tanım ise; iki kenarının uzunluğu ve taban açıları eşit olan düzlemsel kapalı basit şekillerdir.

Öğrenci tanımda geçen tüm terimlerin anlamlarını bilmeli ki kavramın tanımını anlayabilsin.

6. Öğrencilerin kavramları kullanmalarını sağlayınız.
Öğrenilen kavramı, öğrencinin çok çeşitli durumlarda kullanmasını sağlayarak öğrendiklerini transfer etme fırsatları yaratınız. Örneğin; "ikizkenar üçgen' kavramının kullanımını örneklendirecekleri ilkeler ve problem çözme alıştırmaları ver-niz.
Örneğin; iki kenarı eşit üçgenin taban açıları da gerçekten eşit mi? Ölçüp kontrol edelim.
• İki ikizkenar üçgen nasıl bir dörtgen yapar?
• İkizkenar üçgenin iç açılarının toplamı 180° midir?
7. Öğrencilere dönüt veriniz.
Öğrenciye öğrenme sonuçları hakkında bilgi vermek, onları her zaman belirsizlikten kurtarıp öğrenmelerini sürdürmelerini sağlayacaktır. Böylece doğru öğrendiklerinin farkına vararak ya da eksik ve yanlış öğrenmelerini tamamlayarak tam öğrenmelerine rehberlik edilecektir.
Yukarıda kavram öğretiminde tüme varım (örnek-kural-örnek) ve sunuş yoluyla öğretim yaklaşımlarının bir kombinasyonu verilmiştir. Aşağıda ise kural-örnek kavram öğretimi ömeklendirilmiştir.
Kural-örnek kavram öğretme stratejisi dört temel adımı kapsamaktadır:
1. Kavramın üst ve aynı düzlemde yer alan kavramlarla ilişkilerini tanımlayınız (kavram şeması verme). Kavramın temel özelliklerini belirleyiniz.
2. Kavramın tanımını açıklayınız ve özelliklerinin anlaşıldığından emin olunuz.
3. Temel özellikleri somutlaştıran kavram örneklerini ve örnek olmayanları veriniz.
4. Son olarak kavram örneklerini ve örnek olmayanlarını karışık olarak sununuz. Öğrencilerden doğru örnekleri ve örnek olmayanları gruplandırmalarını ve gruplandırmalarına temel teşkil eden özellikleri açıklamalarını isteyiniz.
Aşağıda verilen ders örneğinde bu basamakları belirlemeye çalışınız.

Ders : Türkçe
Sınıf : İlköğretim IV. sınıf
Konu : Soru cümleleri
Hedef : Soru cümlelerini kavrayabilme

Hedef davranışlar :
1. Soru cümlesini kendi ifadesiyle tanımlama
2. Soru cümlesinin özelliklerini örnek vererek açıklama
3. Soru cümlesi ve diğer cümlelerin özellikleri arasındaki benzerlik ve farklılıkları açıklama

• Öğretmen, teypten soru cümlelerini kapsayan bir küçük olayı öğrencilere dinletir.
• Teypten dinlediğimiz olayı "kim özetleyecek?" diye sorar. "İşte size bir soru cümlesi!"
Dinlenen olayda geçen "soru cümlelerine" öğrencilerin dikkatini çeker. Örneğin;
"Ayşe nereye gitmişti?",
"Ayşe İzmir'e niçin gitti?",
"Orada ne yaptı?" gibi olayda geçen cümleleri yazarlar.

Daha önce cümle türlerinden olumlu ve olumsuz cümleleri görmüştük. Bugün de soru sözcükleriyle kurulan cümlelerin ne olduğunu, ne amaçla kullandığımızı ve özelliklerini öğreneceğiz. Soru cümlelerini öğrendikten sonra, sorularımızı daha doğru olarak sorup yazacağız. Biz dilimizi doğru konuşup doğru yazmalıyız ki başkalarıyla kolayca anlaşabilelim. Başkaları da bizim ne istediğimizi, ne söylediğimizi kolayca anlayabilsin.

• Şimdi daha önce yazdığımız cümlelere bir bakalım, "Soru cümlesi ne işimize yarıyor?"
"Bilinmeyen şey/leri, kişi/leri, zamanı vb. öğrenmek için kullanılan cümlelere soru cümlesi denir."
O hâlde soru cümlesini bilinmeyen bir şeyi öğrenmek, için kuruyoruz. Şimd. şu cümlelere dikkat edelim; neleri öğrenmeye çalışıyoruz?
• Ayşe nereye gitmişti?("Yer" cevabı alınmaya çalışılır.)
• Ayşe İzmir'e ne zaman gitti?("Zaman" cevabı alınmaya çalışılır.)
• Gelecek hafta İstanbul'a kim gidecek? ("Kişi" cevabı alınmaya çalışılır.)
• "O hâlde değişik bilgileri öğrenmek için değişik soru sözcükleri kullanıyoruz."
"Ayrıca soru cümlelerinin sonuna da soru işareti koyuyoruz."
Şimdi şu cümlelere bakınız ve hangilerinin soru cümlesi olduğunu siz söyleyiniz.
• Ahmet bugün nereye gitti?
• Yarın, sanırım yağmur yağacak.
• Ebru ne zaman okula başlayacak?
• Kitaplarını yerine yerleştir.
Gökçe: "Sanırım bir ve üçüncü" cümle; birinci cümlede Ahmet'in bugün gittiği yer öğrenilmek isteniyor; ayrıca cümlenin sonunda da soru işareti var.
Onur: "Gökçe'ye katılıyorum. Üçüncü cümlede de Ebru'nun okula başlama zamanı öğrenilmek isteniyor ve bu cümlenin sonunda da soru işareti var."
Öğretmen: "Evet çocuklar cevaplarınız çok doğru. Güzel. Şimdi sizlerle, sorular soracağınız bazı oyunlar oynayalım.
• Öğretmen bir grup çocuğa değişik öykü kitapları verir. "Şimdi arkadaşlarımızın okuduğu öykülerin adını öğrenelim. Haydi bakalım nasıl soracağız?" der ve öğrencilerin arkadaşlarına soru sormasını sağlar.
• Birkaç öğrencinin oturduğu yeri değiştirir ve arkadaşlarının oturduğu yeri öğrenmeleri için soru sormalarını ister.
• "Nesi var" oyununu "kim", "nerede", ne yaptı", "ne zaman", "nedir", vb. soru sözcüklerini kullanarak tanıdıkları bir devlet büyüğünü, bir yazarı ya da kendi arkadaşlarından birini betimleyerek oynamalarını sağlar.

Hiç yorum yok: