1.01.2008

Sınavlarda Başarı İçin...

Uzun bir süredir sınava hazırlanıyor ve sınavın yaklaşmasıyla beraber gözle görülebilir bir endişe taşıyor olabilirsiniz. Uykuya dalmakta güçlük, iştahsızlık, yaşamdan zevk almada azalma hissedebilirsiniz. Peki nedir sizi böylesine kaygılandıran, iştahınızı azaltan, uykunuzu bozan, yaşamdan aldığınız zevki engelleyen şey? Korku mu, kaygı mı? Bu sorunun yanıtını verebilmek için bu iki kavramı bilmek gerekir.
Korku, gerçekleşmesi durumunda bizde fiziksel sorun yaratacak bir durumdur. Köpekten korkarız; çünkü bizi ısırması fiziksel bir rahatsızlığa neden olur. Kaygı ise bizde büyük fiziksel hasarlar meydana getirmeyecek bir durumdur. ÖSS sadece bir sınavdır, bize fiziksel olarak bir zarar veremez. Onu korkunç hale getiren bizleriz; bizim o sıava bakış açımız...

Şartlanmak değil istemek önemli
Kaygının faydası yoksa zihninizi işgal edecek yeri de yok! Sınavla ilgili kaygımızı azaltmak için iki türlü çalışma yapabiliriz. Bunlardan ilki zihinsel, diğeri bedensel uygulamalardır. Üniversite sınavı hayatta başarılı ve mutlu olabilmek için tek yol değildir. Mantıklı düşünürsek; ÖSS bizi yaşamda başarıya ve mutluluğa götüren yollardan sadece biridir. Sınavı kazanmak bir istek ve seçim meselesidir.
"Mutlaka başarmalıyım, şu okula gitmeliyim" gibi düşünceler yerine "Sınavı kazanmak istiyorum ya da şu okulda okumayı diliyorum" diye düşünmeliyiz.Çünkü "-meliyim, -malıyım" şeklindeki ifadeler, düşünceleri istek olmaktan çıkarıp, yasa haline getirir. Yasalarda ise bir kesinlik, bir zorunluluk vardır, Sınav sonucu sizin iyi ya da kötü olduğunuzu göstermez; sadece bilgilerinizle, doğru düşünebilmenizi sorgular. Bu nedenle öğrencilerin ilgi, yetenek ve çalışma alışkanlıklarıyla kazanmış olduğu bilgilerin değerlendirilmesidir,kişilik değerlendirilmesi değil !

Solunum kontrolü
Sınav kaygısını azaltabilmek yolundaki ikinci adım, bedeni kontrol edebilmektir. Bedeni kontrol etmenin temelinde ise solunumu kontrol etmek yatar. Doğru ve derin nefes alarak sağlanan değişiklik, birçok durumda başlayacak olan kaygının şiddetini azaltmaya yardımcı olmaktadır.
Amaç ÖSS'de başarı olduğuna göre, sınavla ilgili kaygılarımızı azaltmanın yanında sınavı da iyi tanımak gerekir. Sınavın niteliği ve süresi adayın kendine ait bir sınav stratejisi belirlemesinde önemli rol oynar. Üniversite sınavı, her geçen yıl aday sayısının artmasıyla, yaşamımızdaki en değerli kaynağımızı, zamanı, doğru kullanabilmeyi sorgulayan bir sınav halini almıştır. Test tekniğine dayalı olan bu sınavda, adayı rakiplerinin önüne geçirecek olan "test çözme becerisi"ni kazanmak, bilgiyi doğru ve hızlı kullanabilmektir. Test çözmek bir yetenek değil; öğrenilebilen bir beceridir. Zaten sınav stratejisinin en önemli noktası da adaya bu beceriyi kazandırabilmektir. Test tekniğine alışık olmayan aday, sınavın niteliğini kavramada ve zamanı kontrol etmede sıkıntı yaşar.

İç sesinizi dinleyin
Bazı şeyler için zaman şimdidir. Öncesi erken; sonrası ise geçtir...
Test tekniğinde başarılı olabilmek için mutlaka sınavın karakterine uygun sorular, süre tutularak çözülmelidir. Evde çözülen her soru sanki adayın gerçek sınavda karşısına çıkabilecekmiş gibi mutlaka yanıtlanmalıdır. Sınavlar sırasında soruları defalarca okumak adayın kafasının karışmasına sebep olabilir, bu yüzden her soru en fazla iki kere okunmalı ve sorunun mantığı kavranmaya çalışılmalıdır. Sınav sırasında emin olmadan çözülen sorular, birkaç soru çözüldükten sonra geri dönülerek kontrol edilmelidir. Bir soruya takılıp kalmak adayın heyecanını artırarak, sınav süresinden çalacağı için her öğrencinin yanıtlayamayacağı sorular olabileceğini unutmamak gerekir. Sayısal bölüm testleri çözülürken mutlaka yazarak işlem yapılmalı; böylelikle işlem hatası yapma olasılığı en aza indirgenmelidir. Uzun görünen soruların aslında en çok ipucu taşıyan sorular olduğu unutulmamalı ve bu soruların yanıtlarına daha kısa sürede ulaşılabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Her soru kökü dikkatle okunarak asıl sorulmak istenenin ne olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Sınav sonuna kadar salondan ayrılmamalı; elinden gelenin en iyisi yapılmalıdır. Sınav sırasında adaya en büyük desteği sağlayacak olan adayın "iç sesidir." Olumlu telkinlerde bulunmak ve olumlu düşünceler üretmek büyük oranda adayın yaşadığı kaygıyı azaltacaktır. Sınavda asıl basan adayın kendine olan güven ve inancıyla gelecektir.


Henry Ford'un dediği gibi;
"Yapabileceğinize de inansanız, yapamayacağınıza da inansanız haklı çıkarsınız."

Hiç yorum yok: